En az bir sene düzenli cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen çocuk sahibi olamamanın kadından kaynaklanan belli başlı nedenleri şunlardır: Yumurtlama bozuklukları, endometriozis veya tüplerin hasarlı ya da tıkalı olması. Yumurtlama bozuklukları ve endometriozis belirti verebilen problemlerdir.
Adet dönemlerindeki düzensizlik, aşırı sancı ve normalden fazla kanamayla geçirilen adet süreci, cinsel ilişki esnasında ve sonrasında acı ve ağrı, yine adet dönemlerinde görülen bağırsak sorunları bu problemlerin en fazla görülen belirtileridir. Peki tüplerin tıkalı olmasının belirtileri nelerdir ve de tüplerin tıkalı olmasının sebepleri nelerdir?
Tüplerin tıkalı olmasının belirtileri
Fallop tüpleri rahmin iki yanında bulunan, yumurtalıklardan yumurtayı alarak rahmin içerisine taşıyan kanallardır. Ancak bazen bu tüplerden birinde ya da ikisinde birtakım sebeplerle tıkanıklık meydana gelir. Eğer tıkanıklık sadece tüplerden birisindeyse o kanalın rahme bağladığı yumurtalıkta oluşan yumurta hücresi rahim içerisine ulaşamaz.
Tıkalı olmayan kanalla rahme bağlanan yumurtalıktan yumurtanın rahim içerisine erişmesi ise mümkündür. Buna kesin gözüyle bakılmamasının nedeni ise tek tüpü açık olan kadınların, her iki tüpü açık olan kadınlara oranla gebe kalma ihtimalinin daha düşük olmasıdır.
Eğer tıkanıklık her iki tüp için de geçerliyse yani laparoskopik ameliyatla kesinlik kazanmışsa, bu durumdaki kadının normal yollardan gebe kalmasına modern tıp olanak vermemektedir. Bu durumda olup bebek sahibi olmak isteyen kadınlar için tüp bebek tedavisi önerilmektedir. Hatta sadece tek tüpü kapalı olduğu halde yaşı ilerlemiş bayanlar için de doğurganlık yaşları bitmeden tüp bebek tedavisine başlamaları tavsiye edilmektedir.
Tüplerdeki tıkanıklık direkt bir belirti vermez ve ancak rahim filmi ile tespit edilebilir. Bazı durumlarda rahim filmi de sağlıklı bilgi veremeyip laparoskopi (kapalı ameliyat) gerekebilir. Rahim filmi çekilmesi esnasında kasılma olması nedeniyle açık olan tüpler de kapalı gibi görünüp yanıltıcı olabilmektedir. Ancak endometriozis ve geçirilmiş herhangi bir enfeksiyon tüplerin tıkanmasının başlıca nedenlerinden olduğundan, bunlara ait belirtiler tüplerin tıkalı olmasının belirtileri arasında sayılabilir.
Kısırlık söz konusu olduğunda adet düzenleme, yumurtlama günlerinde cinsel ilişkide bulunma ve yumurta çatlatma gibi denemeler de sonuç vermezse, mutlaka tüplerde tıkanıklık olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Zira kadınlarda kısırlık sebeplerinin üçte birini tüplerin kapanması oluşturur. Tüplerdeki tıkanıklık nedeniyle yaşanan kısırlık durumuna ‘tubal faktör’ denilir. Bunun tedavisinde ilk olarak yumurtanın rahime ilk düştüğü an hesaplanarak aşılama işlemi denenir.
Tüplerin tıkalı olmasının sebepleri
Aşağıda saydığımız maddelerden biri tek başına tüplerin tıkalı olmasına neden olabilir:
- Rahim ve civarındaki organlarda meydana gelen şiddetli bir enfeksiyon (Bu enfeksiyon genelde cinsel yolla bulaşan türdendir.)
- Endometriozis ( Rahim duvarının kalınlaşması)
- Septik abortus (Enfeksiyon sebebiyle meydana gelen düşükler)
- Kürtaj gibi bir operasyon sonrası oluşan karın içi yapışıklıkları
- Dış gebelik gibi bir nedenle tüp ameliyatı olmak
- Ameliyat olunmasa da dış gebelik yaşamak
- Tüplerden birine yakın bir yerde yerleşen ve tüpe bası yapan myomlar (Bu durum, ender rastlanan türdendir.)
- Gebelikten korunma amacıyla tüplerini bağlatmak
- Küçük yaşlarda tüberküloz mikrobu almış olmak
- Pelvik tüberküloz (Vajinada rastlanılan bir verem türü)
- Tedavi edilmemiş polikistik over vakaları
- Çok fazla rastlanan bir vaka olmasa da doğuştan bir veya iki tüpün birden olmaması da tüplerin tıkalı olmasının sebepleri arasındadır.
Eğer kadında başka bir yumurtlama problemi yoksa tüplerin tıkalı olması yumurtlamaya engel değildir. Ancak yumurtanın yolu tıkalı olduğu için spermle buluşması dolayısıyla döllenmesi mümkün olmamaktadır. Bu durum tek tüpte olup döllenme gerçekleşirse, bu noktadan sonra gebeliğe bir zararı söz konusu olmamaktadır. Sonuç olarak tüplerin tıkalı olmasının belirtileri nelerdir sorusunun en belirgin cevabı ‘kısırlık’tır, diyebiliriz. Fakat bu bilgiler internette yer alan kaynaklardan derlenerek elde edilmiş bilgiler olduğundan güvenilirliği ve netliği söz konusu değildir bu konuda en doğru bilgiyi alabilmeniz için doktorunuza danışıp gerekli tahlilleri yaptırmanız gerekmektedir.