Kivinin Faydaları

Kivinin sağlığa olan faydaları, sindirim ve açık dolaşım sistemini sağlını geliştirmeyi içermektedir. Kivide bulunan antioksidan varlığı, kanser, uykusuzluk, sarı nokta hastalığı ve diyabet gibi çeşitli tıbbi durumlarda fayda sağlar. Flavonoid bakımından zengin olan kivi, hamilelik süresince faydalı olurken cildi sağlıklı tutmada katkı sağlar ve vücutta demir soğurumunu destekler. Kivinin mikrop öldürücü özellikleri, bir dizi patojene (hastalık yapıcı mikrop) karşı korur ve vücudun bağışıklık savunmasını güçlendirir.

Kivi tatlı meyvesi olan dutsu bir meyvedir. Çine özgüdür ve ülkenin ulusal meyvesi olarak saygı duyulur. Oval biçimli, donuk dokuya sahip kahverengi renkli bir meyvedir. Posası parlak, yarı saydam ve parlak yeşil etlidir.

Kivi, Yeni Zelanda’ya 20. Yüzyıl başlarında misyonerler tarafından Çin’den getirilmiştir. Bu egzotik meyvenin artan ünüyle birlikte Yeni Zelanda insanları kivinin ismini Çin Bektaşi Üzümü olarak değiştirmiştir. Daha sonra oldukça popüler hale geldiği ABD’ye ihraç edilmiştir. Birçok isim değişikliğinin ardından, Yeni Zelenda’nın ulusal kuşu olan uçamayan kahverengi kivi kuşuna benzer görünümünden dolayı son olarak “kivi” olarak adlandırılmıştır. Günümüzde, İtalya, Yeni Zelanda, Fransa, Japonya, Şili ve ABD kivinin ticari üretimine büyük katkı sağlayan ülkelerdir.

Kivinin Besin Değeri

Kivi besinsel sürprizler hazinesidir. Muhteşem bir C vitamini (askorbik asit) kaynağı olup, A vitamini, folik asit, E vitamini (alfa-tokoferol) ve K vitamini (flokinon) gibi diğer vitaminler de iyi miktarda bulunmaktadır. Kivinin mineral zenginliği, kalsiyum, magnezyum ve fosfor diğer minerallerle birlikte önemli potasyum miktarı içermektedir.

Kivinin Faydaları

  • Antioksidan Özelliği: Kivi, sağlığı destekleyen diğer fenolik bileşenler ve krotenoidlerle birlikte çarpıcı miktarda C vitamini sağlamaktadır. Kivi, portakal ve greyfurtu kapsayan karşılaştırmalı bir araştırma, kivinin diğer iki meyveye kıyasla daha güçlü antioksidan kalitesi içerdiğini ortaya koymuştur. Sağlıklı bitki kimyasalları sayesinde kivi, vücut hücrelerindeki DNA’yı serbest radikallerden etkilenen oksidatif hasardan korur. Böylece bununla bağlantılı iltihaplanma ve hastalık oluşma riskini azaltır.
  • Kalp ve Dolaşım Sistemi Sağlığı: Daha önce bahsedildiği gibi kivi, kalp ve dolaşım sağlığının korunmasında etkili olan C vitamini, E vitamini ve potasyum ile birlikte koruyucu polifenol bakımından zengindir. Bir araştırma çalışması kivinin, kandaki trigliseritlerin azaltılmasında yardımcı olan engelleyici faaliyetlerde bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Araştırmaya göre günlük olarak 2 adet kivi tüketimi trombosit saldırısı veya kan pıhtılaşması riskini azaltmada yardımcı olmaktadır. Kivinin kan damarlarındaki bu fibrinolitik etkisi, tromboembolik ve damar tıkanıklığı gibi kalp rahatsızlıkları riskini azaltır.
  • Daha İyi Uyku Sağlar:Kivi, daha iyi uyumaya yardımcı olan bir serotonin kaynağıdır. Bu konu ile ilgili yapılan araştırma çalışmalarında, kivi tüketimi uyku verimi ve toplam uyku süresinin düzeltilmesinde yardımcı olduğu ortaya konulmuştur. Kivi ayrıca uykuya dalma sorununu düzenler ve uyuduktan sonra uyanma süresini azaltır. Böylece uyku rahatsızlıklarından kurtulmayı sağlar. Kivi iyi miktarda, uykuyu tetikleyen sinirleri düzenleyen ve bitki kaynaklı etkili yatıştırıcı madde olan naringin, kersetin, rutin, kateşin gibi flavonoidler içermektedir. Bu içeriklere atıfla, kivi kabuğu doğal uyku ilacı yapımı için tesirli bir içeriktir.
  • Demir Soğurumunu Geliştirir: Kivinin şaşırtıcı bir faydası da vücuttaki demir soğurumunu kolaylaştırma becerisidir. Kivi, C vitamini ve lütein, zeaksantin gibi bitki kökenli kimyasal bakımından zengin olması, vücuttaki demir durumunun artırılmasında yardımcı olur ve demir eksikliğinden kaynaklanan rahatsızlıkları önler. Kivi ile muz arasında yapılan karşılaştırmalı bir çalışma, demir bakımından zengin kahvaltı tahıllarıyla birlikte kivi tüketimi, muzla karşılaştırıldığında vücuttaki demir durumunda önemli gelişmelerle sonuçlandığını ortaya koymuştur.
  • Sarı Nokta Hastalığı: Kivi göz dostu meyvesidir ve göz sağılığına yönelik fayda sağlar. Bahsedildiği gibi kivi, göz sağlığında kritik bileşenler olan bitki kökenli kimyasallardan lütein ve zeaksantin kaynağıdır. Bu faydalı bileşenler, A vitamini ile birlikte gözü katarakttan, yaşlanmayla ilgili sarı nokta hastalığından ve diğer görme bozukluklarına yol açan rahatsızlıklardan korur.
  • Sindirim Sağlığı:Kivi sağlıklı bir sindirim sisteminin sürdürülmesi için faydalıdır. Sindirim ve bağırsak sağlığını destekleyen lif bakımından zengindir. Bağırsak sistemini harekete geçirerek kabızlıktan kurtulmada yardımcı olur. Kivinin Lif içeriği sayesinde doğal müshil özelliği, dışkıyı büyütür ve onu yumuşatır. Kivi üzerine yapılan bir araştırma iyi miktarda, proteinlerin sindirimini hızlandıran ve sindirim sisteminin düzgün işlemesini kolaylaştıran protein parçalayıcı enzim içerdiğini ortaya koymuştur. Kivide bulunan polisakkaritleranteropatojenlerin yapışkanlığını bertaraf eder ve bağırsaktaki probiyotik bakterileri harekete geçirir. Kivi özü, laktik asit üretümini destekler ve EscherichiaColi bakterisinin (kalın bağırsakta enfeksiyona neden olan bir bakteri) gelişimini engeller ve sürekli sindirim sistemi sağlığında yardımcı olur.
  • Hamilelik: Kivi folik asit zenginliğinden dolayı hamile kadınlar için muhteşem bir meyvedir. Folik asit, doğmamış bebeklerde sinir yolu bozukluklarının oluşumunu engellemeye yardımcı olur ve beyin ile zihinsel gelişimi için önemlidir. Kivideki Flavonoidlerle birlikte C vitamini, E vitamini ve K vitamini gibi önemli diğer besinlerin varlığı, cenin ve hamile kadınların genel sağlığı ve gelişimi konusunda fayda sağlar.
  • Cilt Bakımı:Kivi kolajen sentezi sürecindeki önemli katkısı sayesinde sağlıklı ve pürüzsüz bir cildin sürdürülmesine yardımcı olur. Kivi portakaldan daha fazla miktarda cildi sağlam tutan ve kesik ve sıyrıkların tedavisini hızlandıran C vitamini içermektedir. Kivideki E vitamini varlığı, ince çizgi ve kırışıklıkların azaltılmasında yardım eder. E vitamini ayrıca ultra viyola ışınların cilt üzerindeki zararlı etkilerin azaltılmasında yardımcı olur. Kivideki antioksidan varlığı da muhteşem bir yaşlanma önleyici madde olarak çalışarak cildi erken bozulmadan korur ve canlılığını muhafaza eder.
  • Kanser: Kivi, karaciğer kanseri, göğüs kanseri, mide kanseri ve akciğer kanseri gibi çeşitli kanser türlerinin tedavisinde etkili olmasından dolayı geleneksel Çin tıbbında kullanılmaktadır. Kivi özü, kanserli hücrelerin yayılmasını önler ve iç kaynaklı DNA hasarını engeller. Kivi normal ve sağlıklı hücreleri etkilemeden zehirli kanserli hücrelere karşı sitotoksik oluşturarak kansere karşı savaşır. Lif ile birlikte antioksidanların, karotenoidlerin, vitaminlerin bolluğu kanserin önlenmesi ve tedavisinde kivinin etkinliğini artırır. Kivide bitki kökenli bir kimyasal olan kateşin varlığı, kemik iliği çoğalmasını hızlandırarak kanser önleyici maddelerin zehirliliğini azaltmada yardımcı olur.
  • Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Kivi, vücudun işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi için çok kritik olan kalıtsal ve sonradan gelişen bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde katkı sağlar. Kivi tüketimi antimikrobiyal ve mantar önleyici özelliği sayesinde mevsime bağlı enfeksiyon ve diğer rahatsızlıklarla mücadelede yardım eder. Kivi özü, hastalık yapıcı mikroplara karşı bakteri önleyici madde olarak çaba harcar. Kivi, soğuk algınlığı, grip ve diğer üst solunum yolları enfeksiyonların belirtilerini azaltmada yardımcı olur. Ayrıca iltihap önleyici etkiler gösterir.
  • Şeker Hastalığı: Kivi, şeker hastaları için uygun olan düşük glisemik indeksine sahiptir. Kivi özü üzerine yapılan bir araştırma, kivi tüketiminin diyabetin önlenmesi için önemli olan adipojenezin düzenlenmesine yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Vücuttaki yağ dokusu işlev bozukluğu insülin direnci ve şeker hastalığı gelişimine dahil edilmektedir.
  • Yemek Pişirmede Kullanımı: Karakteristik görünümü ve ferahlatıcı tadı sayesinde kivi, meyve salatası tabağına tropikal bir hava verir. Besin maddesi bakımından yoğun olan kivi, yüksek sağlık etkisiyle unlu mamul ürünleri hazırlamak için pratik bir içerik olarak kullanılır. Kivi, set etlerin lifli dokularının parçalanmasında faydalı olan yumuşatıcı papain enzimi içermektedir. Papain enzimi, süt üzerinde kaymak yapma etkisine sahip olmakla bilinir. Kivinin mandıra veya jelatin temelli ürünlerde kullanılmak istenmesi durumunda, enzimler etkisiz duruma getirilene kadar bir süre pişirilmelidir.

Kivinin Cilde Faydaları

  • Cildi gençleştirir
  • Sağlıklı ve canlı cilt sağlar
  • Hücreleri yeniler
  • Cildin sıkılığını korur
  • Cilt rahatsızlıklarını önler
  • Aşırı sebum üretimini kontrol eder
  • Pürüzsüz cilt sağlar
  • Cildin yaşlanmasına neden olan serbest radikallerle savaşır
  • Sivilcelere karşı korur

 

Seçimi ve Muhafaza Edilmesi:Sulu ve sıkı olanlar seçilmeli ve ezik veya lekeli olanlardan uzak durulmalıdır. Olgun olanlar yavaşça toplanmalıdır. Olgunlaşmamış olanlar toplanmamalıdır. Kivi, sıcaklık ve güneş ışığından uzak tutarak oda sıcaklığında muhafaza edilerek veya elma ya da muzla birlikte kağıt torbaya konularak olgunlaştırılabilir. Olgun kiviler haftalarca buzdolabında muhafaza edilebilir.

Kivinin Yan Etkileri

– Alerjiler:Kivi, besin değeri yüksek bir meyve olmasına rağmen, hassas kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir.Bu alerjik reaksiyonlar hafif olandanhassaslığı bağlı olarak ölüme yol açabilenanafilaksi gibi öldürücü olanlara kadar değişiklik gösterebilir. Birkaç araştırma, kivideki alerji yapan maddelerin önemli varlığınıngenelde yetişkin çocuklarda ciddi reaksiyonlara neden olduğu doğrulanmıştır.

Oksalat: Kivi oksalat rafit kaynağıdır. Kivi gibi oksalat bakımından zengin meyvelerin aşırı tüketimi bazı kişilerde kalsiyum oksalat böbrek taşı gelişimine tehdit olmaktadır. Fazla oksalat alımı, vücuttaki kalsiyum ve magnezyum gibi belirli besin öğelerinin emilimini engeller.

Kızarıklık ve Şişlik: Yapılan araştırmalara göre, çok fazla kivi yemek şişliğe neden olur. Çok fazla kivi tüketen kişilerde anafilaksi ortaya çıkabilir. Kızarıklı, astım ve kurdeşen ayrıca yaygın olanlardır. Ayrıca lokal ağız tahrişine neden olabilir.

Deri İltihabı: Günlük olarak fazla kivi tüketimi, dermatiti gibi cilt rahatsızlıklarına neden olur.

Pankreas Yangısı: Fazla kivi tüketimi, akut pankreatite neden olabilir. Kivi, potasyum, serotonin ile C vitamini ve E vitamini bakımından zengindir. Bu bileşenlerin yüksek dozları, uzun dönemde pankreasa zarar veren kandaki trigliserit seviyesini değiştirir.

– Aşırı kivi tüketimi, kusma, bulantı ve ishale neden olur.

Kivi Cilt Maskesi

Bu yüz maskesi cildin gençleşmesi için harikadır. Cansız cilde hayat verir. Kullanmak için:

  • Kivi ve çilek yumuşak bir hamur oluşturmak için ezilir
  • Sandal ağacı tozu ve fuller toprağı (çırpıcı kili) eklenir. Bu içerikler yağ kontrolü için önemlidir.
  • Hamur 15 dakika boyunca cilde uygulanır ve daha sonra ılık su ile durulanır.

Yorum yapın